17 Haziran 2014 Salı

Bahçemizin kanatlı dostları

Bu sene balkonumdaki portakal ve defne ağacımın saksı ve topraklarını yeniledim. Baharda iyice coştular, hele portakal harika çiçek açtı. Minicik bir fidan olmasına rağmen 4-5 tane meyvesi vardı, herşey harika gidiyordu... ve sonra kabuklu bitler geldi. Daha da kötüsü; geldikleri gibi gitmediler :( :( :( Şimdi ağaçlarımdan geriye sadece bir kaç yapraksız dal kaldı çünkü o bitleri ilaçla bir türlü yok edemedim ve bütün bitli dalları kesip atmak zorunda kaldım :( İlaçlara karşı bazen çok dayanıklı olabilen bu kabuklu bitlerle ve bir çok benzeri zararlıyla başetmenin bir yolu daha var; kuşlar.

Yaz ve bahar aylarında bahçenizdeki böcek popülasyonunu kontrol etmek konusundaki en iyi dostlarınız olan kuşları, işi garantiye almak için, taa kış aylarında tavlayıp bahçeye, balkona alıştırmak gerek aslında. Kasım ve Aralık aylarının bahçe işlerinde kuşları besleyelim diye hatırlatmıştım. Başım bu dertten çok yanınca bu konuda özel bir yazı yazmak ve internette bulduğum ve kendim de uyguladığım pratik kuş besleme projelerini sizinle paylaşmak istedim. Projeler içinden özellikle en pratik ve yeniden kullanılan malzemelerle olanları seçtim.

1 - Tuvalet kağıdı rulosundan yemlik

Gerekenler:
- Bitmiş tuvalet kağıdı rulosu
- Reçel yada fıstık ezmesi (en uygun fiyatlı olan)
- Kuş yemi
- Yayvan bir tabak
- Kahvaltı bıçağı
- İp ya da kurdele (isteğe bağlı)


Önce ruloya güzelce reçel ya da fıstık ezmesini sürüyoruz. Sonra sürdüğümüz kısımları kuş yemi üzerine bastırarak, yemlerin üstüne yapışmasını sağlıyoruz.


Hazırladığınız ruloyu direkt dallara takabileceğiniz gibi isterseniz ortasından ip geçirip öyle de asabilirsiniz.



2 - Kozalak Yemlik

Gerekenler:
- Kozalak, mümkün olduğunca büyüklerinden
- İnce bir ip ya da misina, makas
- Reçel yada fıstık ezmesi (en uygun fiyatlı olan)
- Kuş yemi
- Kahvaltı bıçağı, alüminyum folyo

Kozalaklarınızın uçlarına ip bağlayıp hazırlayın. Sonra üzerine hafif aralara girmesini de sağlayarak reçel yada fıstık ezmesi sürün ve kuş yemine bulayın.


Kozalaklarınıza ip bağlamayı ilk başta yapmanızı tavsiye ederim, sonradan kuş yemli haliyle çok zor oluyor. Hazırladığınız yemlikleri kuru bir dala dizerek çok dekoratif bir balkon/veranda süsü haline de getirebilirsiniz.



3 - Plastik Şişelerden Yemlik 

Gerekenler
- Plastik şişeler, tabaklar, kaplar, çubuklar vb. her türlü yeniden kullanılabilecek malzeme
- Matkap
- Tutkal
- Tel ya da ip
- Kuş yemi

Yeniden kullanılabilecek plastik şişe ve kutu artıklarından bir çok farklı model yemlik yapabilirsiniz. Ben burada çok basit olan bir tanesini paylaşacağım. Öncelikle şişenin kapağı ile altına gelecek plastik tabağı birbirine sabitliyoruz, bunun için matkapla bir delik açıp minik bir vida geçirebilirsiniz, matkabınız yoksa kızgın bir çivi ile delip yine vida ile yada basitçe bir tel ile de tutturabilirsiniz, veya tutkal yada silikon ile de yapıştırabilirsiniz. Yahu ne fikir verdim :) özetle, kapakla tabağı birbirine tutturalım, siz bir yolunu bulursunuz :) :) Sonra şişenin kapağa yakın kenarlarında yaklaşık olarak çapı 1 cm'den büyük olmayacak ufak delikler açıyoruz, kuşlar gelip buralardan yemleri didikliyor. Dökülenler de ziyan olmuyor tabağa düşüyor.




 Bu üçü onlarcasının içinden seçtiklerim. Çok daha fazla fikir için pinterest panoma bakabilirsiniz.

Pinterest - Bird houses, feeders & baths

11 Aralık 2013 Çarşamba

Winter is coming...

Aralık ayında hala bahçe mi bakacağız diye şaşırmayın bakarsak bağ olur, bakmazsak bahara daha çok işimiz olur :) Aralık ayı işleri aslında kasım ayı işlerinden pek farklı sayılmaz, daha çok onların bir devamı, tekrarı ya da yetişemeyenlerin telafisi gibi. O yüzden aralık işlerine kasım işlerini tekrar bir okuyarak başlamanızı tavsiye ederim, tıklayınız...

Bahçe temizliği
Yine temizlenecek bir şeyler kaldıysa temizlemek en esas işimiz. Şiddetlenen rüzgarlarla son dökülen yaprakları da toplamak, ağaçların çalıların diplerini iyice açmak baharda daha az haşere / zararlı problemi yaşamanızı sağlayacaktır.


Bu ay temizlik işlerine bazı illerde kar temizliği de eklenecek. Bahçenizi kardan temizlerken dikkat edilmesi gereken bir kaç konu var:

- Bahçeyi örten kar örtüsünün bir yere yığılmaması, aşırı baskı yapmaması, eşit şekilde yayılması önemli, o sebeple rüzgar benzeri sebeplerle bir yerde birikme olursa kürekle dağıtmanız gerekecek.
- Yoldaki karları kürerken bahçeye veya bir ekim alanına doğru atıyorsanız yolu tuzlamamış olmalarına dikkat etmeniz gerekir. Eğer siz kendiniz otopark ya da bahçe yollarınzı tuzluyorsanız bitkilerinize zarar vermemek için ev hayvanları için zararlı olmayan tür tuzlardan almalısınız ki bitkileriniz de zarar görmesin.
- Ağaçlarda biriken karların dallara yük yapıp kırmaması için temizlenmesi gerekir. Ama bunu yaparken vurarak değil, hafifçe silkeleyerek yapmalısınız. Donan dallar kolayca kırılabilir.
- Dallarda buz sarkıtları oluşmuşsa en iyisi hiç dokunmamak ve buzun kendi kendine erimesini beklemek. Yoksa buzları kıracağım derken donmuş dallara zarar vermeniz de olası.


Kıştan koruma önlemleri
Bahçenin kullanılmayan sebze meyve ekim yatakları ve yıllık çiçeklerin dikili olduğu tarhlarını 5-8 cm arası malç ile kapatabilirsiniz. Fareleri sevindirmemek için daha kalın dökmemeniz tavsiye edilir :)

Dışarıda duran, gübre, ilaç benzeri kimyasallarınızı aşırı soğuklardan korumak için kapalı mekanlara almak gerekir yoksa bazıları etkilerini yitirebilirler. Kötü kokuyorsa da bir kaç kat torba içine koyup sıkıca ağzını bağlayabilirsiniz.

Bahçedeki fıskiyeler, süs havuzlarını kapatmanın da vakti geldi. Aynı şekilde eğer akaryakıtla çalışıyorsa çim makinasının deposunu da boş tutmanız gerekir.

Bu mevsim kuşları da unutmamak gerekir. Sadece yem değil, taze içme suyuda koymalı, suyun donmadığından emin olmalısınız. Bahçede elinizden geldiğince toprak havalandırma yaparsanız kuşları çıkan böceklerle de mutlu  edebilirsiniz hem de toprağınız havalanmış olur.

Artık dal ve odun parçalarını gelişi güzel bir yere yığarak, kirpiler için güzel bir kış uykusu yuvası yapabilirsiniz.

Seranız ya da kapalı balkonunuzda ısıtma ile ekime dikime devam edecekseniz, ısıtıcıların durumunu önceden bir kontrol etmekte fayda var. 
Bahçe Bakımı
Elma ve armut ağaçlarını budayabilirsiniz.

Huş, akçaağaç ve sarmaşıklarınızı budayabilirsiniz.

Genel olarak tüm ağaç ve çalılarınızdaki ölü, kuru, kırık, hastalıklı dalları, kök sürgünlerini ve dik sürgünleri budamaya devam edin.

Çalılarda ve odunsu bitkilerde uç budaması yapabilirsiniz. Budadığınız parçalar ile yılbaşı için çok ilginç süsler ve güzel hediyelik eşyalar yapabilir, bahçenizi evinize dekor olarak taşıyabilirsiniz.

Mor çiçekli çim olarak da bilinen liriope, gün güzeli, solucan otu, gülhatmilerin tepeleri hala yeşil ise tümüyle kesmeye gerek yoktur, sadece kuruyan yaprakları temizlemeniz yeterli.

Toprak donmadıysa yaprak döken ağaçları dikmeye ve yerlerini değiştirmeye devam edebilirsiniz. Soğuklar iyice bastırdığında mümkün mertebe çim alanınızın üzerinde yürümekten kaçının.

Çiçek diplerini çamur sıçramasını önlemek için malç ile kapatın ve sık sık siyah lekeli yaprak var mı diye kontrol edin, varsa temizleyin. Bu sayede mantari hastalıklardan korunabilirsiniz.

Bahçe ya da balkonda soğuğa maruz kalacak saksıların altına soğuktan korumak için ayak koyabilir ve gerekirse saksıları çuval bezi pıt pıt naylon benzeri bir şeyle sarabilirsiniz. Kışı dışarıda geçiremeyecek genç bitkilerinizi ise artık eve almalısınız.

Güllerden kızaran tohum keselerini/kafalarını (artık ona her ne deniyorsa) toplayabilirsiniz. Bu tohumlar soğuk katlamadan sonra baharda ekmeye hazır olacak.

Soğanlı, yumru köklü bitkilerinizi çürüme var mı diye bir kontrol edin.

Yeni dikilen ağaçların, çalıların ve odunsu bitkilerin sulamasına devam edin.

Ekim / dikim
Eğer elinizde hala dikmediğiniz bitki soğanı kaldıysa, toprak da hala donmadıysa çok çok acil olarak dikmelisiniz. Biraz geç de olsa baharda açacaklardır.

Toprak ıslak yada donuk değilse meyve ağaçlarının ekimine devam edilebilir.

Pırasa, lahana, yaban havucu ve benzeri kök ürünlerini toplayabilirsiniz. Bürüksel lahananız var ise hala dayanacaktır. Brüksel lahanası kar altında bile kalır.

Bahçede boş kalan yerlere menekşe ya da funda gibi kışa dayanıklı çiçekler, çalılar dikebilirsiniz.

Yalın kök bitkileri ekebilirsiniz.

Evdeki bitkiler
Bu soğuklarda kompostu karıştırmak için bile balkona çıkmaya kendimi zor ikna ediyorum o yüzden bütün ilgi ve dikkat ister istemez ev içindeki bitkilerde. Gerçi onların da bir çoğu dormansi sürecine giriyor ve sulamayı azaltıyoruz ama yine de yapılacak işler var.

Özellikle balkondan içeriye alınan çiçeklerinizin yapraklarını nemli bir bezle silerek tozu ve ilaçlama artıklarını alabilirsiniz. Ayrıca sadece bahçedeki ağacın çalının değil onlarında saksı diplerini temizlemek gerekir.

Dışarıdan eve alınan bitkileri böcek için kontrol etmek ve ilaçlamakta fayda var. Bazı böcekler evin sıcak nemli uygun koşullarında hızla çoğalıp sonra başınıza dert olabilirler. Bu dönemde özellikle örümcek, unlu ve kabuklu bit için gözünüz hep çiçeklerin üzerinde olmalı. Eğer işler kontrolden çıkmadan evvel durumu farkederseniz yıkama, alkol ile silme, arap sabunu + sıvı yağ spreyi gibi kimyasal olmayan yöntemlerle durumu kurtarabilirsiniz. İşler çığrından çıkar ise çiçekleri balkona çıkartıp ilaçlamak için hava şartları uygun olmayabilir ve zor durumda kalırsınız. 

Nergis soğanlarınızı toprağa bile değil, çakıl taşları üzerine yerleştirip, soğanın hemen altına gelecek kadar su koyarak filizlendirebilirsiniz, 2 haftada bir yeni bir parti suya koup hazırlarsanız kış boyunca evinizde taze çiçek dekorunuz devam eder.

Yine benzer şekilde nergis zambaklarınızda bu kış evinizi süsleyebilir, bir kere sulayıp aydınlık bir yere yerleştirin ve bekleyin bir kaç hafta bir hareket olmaz ise tekrar sulayın. Ama kesinlikle sürekli sulamayın çürümesine sebep olabilirsiniz, 2 haftada bir su verip sonra sabırla bekleyin.

28 Kasım 2013 Perşembe

Evde kompost yapımı

Evde geri dönüşüme atılanlar, yeniden kullanım için ayrılanlar, aa bundan saksı olur, ay bu şişeye  ben ilaç hazırlarım diye çöplerle uğraşırken bir de kompost yapmaya karar verdiğimi ve artık organik çöpleri de ayıracağımızı söyleyince herkes bir sevindi bir sevindi... : ) Şaka bir yana kompost konusu çok ciddi bir konu ve bende size bu konuyu bütün ciddiyetimle anlatmaya karar verdim.

Kompost Nedir?
En basit anlatımıyla, organik artıklarımızı çürüterek yapılan doğal bir toprak besini diyebiliriz. Yapması kolay ve bedava. Ayrıca bahçenizin ve mutfağın artıklarını değerlendirmenin ve ekolojik sisteme geri vermenin en iyi yollarından birisi. Hepsi toplam özetle toprak için, doğa için iyi bir şey! Yani yapalım : )

Kompost’un faydaları nelerdir?
- Kompost yöntemi ile toprak için humus üretmiş oluyorsunuz. İlkokul 3 hayat bilgisi derslerinden hatırlayacağınız gibi humuslu toprak çok verimlidir. Humus hem toprağınıza besin ekler hem de nemini korumasına yardımcı olur.
- Mutfağınızın ve varsa bahçenizin atıklarının %30’unu komposta çevirebilirsiniz. %30 daha az çöp, çöpü taşımak, depolamak ve yoketmek için harcanan zaman ve enerjiden de %30 tasarruf demektir. Ayrıca heba olup çöpe gidecek şeyler toprağa besin olarak dönecek. Neresinden bakarsanız hep kardayız.
- Kompost ile toprağa geçen faydalı bakteriler toprağınızın havalanmasına yardımcı olacak, bu sayede topraktaki organik materyaller de yanarak bitki besinine dönüşebilecek, ayrıca bitki hastalıkları önlenecek.
- Kimyasal gübre ve sıvı toprak besinlerine gerek kalmayacak.

Kompost kutusu yapımı
Herkesin bahçesi olmadığını düşünürsek öncelikle kompostu neyin içinde yapacağımızı anlatmam gerek sanırım. Bize gereken kapaklı plastik bir kova / bidon. Ben ta lise zamanında kendime küçük bir çöp bidonu almıştım Bauhaus’tan, tam bu işe uygun oldu. İnternette hazır kompost kutuları da var ama gerek yok bence. Kesin sizin evde de bu işe uygun bir kova vardır, hiç birşey olmazsa plastik bir su bidonu vardır, önemli olan eldekini değerlendirmek. Bu bidonumuza matkapla, kızdırılmış bir çivi ile ya da kendi bulduğunuz bir yöntemle delikler açıyoruz. Altında, yanlarında ve kapağında delik olmalı. Çapı bu olacak, merkezler arası mesafe bu kadar, bu buna 45 derece açı yapacak diye bir şey yok, geometri dersinde değiliz. Delikler kutudaki atıkların iyi şekilde havalanmasını sağlayacak kadar olmalı. Aşağıda evde hazırlanmış kutulardan örnekler de size yardımcı olacaktır.



Çok büyük delikler açarsanız içeriden tül gibi içeridekilerin dökülmesini önleyecek bir şey yapıştırsanız iyi olur. Malzemenin karışmasını kolaylaştırmak için içine dal ya da sopa gibi birşey sıkıştırabilir ya da yine delikler açıp benim gibi tel gerebilirsiniz.


Kutunun içine ne koyacağız?
Şimdi ben yukarıda çürüme falan deyince kimilerinin tüylerinin diken diken olduğunu, “ay nasıl birşey yahu kokar bu kesin, böcek de yapar” diye düşündüğünü tahmin edebiliyorum ama söz veririm öyle değil. Daha doğrusu öyle olmaması için bir kaç basit kuralı uygulamak yeterli.

Hemen hemen tüm organik artıkları komposta ekleyebiliriz. Dikkat etmemiz gereken en önemli kural karbon açısından zengin (kahverengi) atıklar ile nitrojen açısından zengin (yeşil) atıkların oranını iyi tutturmak. Ayırmak aslında basit, kahverengiler genelde kahverengi ve kuru; kuru yapraklar, dallar, otlar, talaş, ağaç dalları, gazete kağıdı gibi… Yeşiller ise yeşil ve taze; meyve sebze artıkları, taze otlar, çiçeklerinizden kestiğiniz budadığınız parçalar gibi… Ben tüm araştırdığım kaynaklardan topladığım bilgilerle bir tablo yaptım, sayfanın sonundan hem pdf hem de excel dosyası olarak indirebilirsiniz. Listede komposta konabilecek ve yasak olan herşeyi yazıp yanlarına kahverengi mi yeşil mi olduklarını belirttim. Alışana kadar bir çıktısını alıp buzdolabına asmak en pratik çözüm.

Komposta bu yeşil ve kahverengileri ağırlık olarak eşit koymak gerekiyor. Yeşil malzeme yaş olduğu için ondan az konuyor, kahverenginden ise bol gerekiyor. Oran her yerde farklı yazıyor, birçok kaynak 1 kap yeşile karşılık 25 kap kahverengi koymak gerek diyor ama kimileri de 1’e 4 oran yeterli diyor. Bunun oranını ezberlemektense en doğru olanı kompostunuza sık sık göz atmanız. Islaksa, çamur gibiyse kahverengi az olmuş demek, kuruysa, bir hareket yoksa biraz yeşillerden eklemek, hafif su ile nemlendirmek gerekiyor demektir. Özetle ana prensip olan eşit ağırlıkta koyma olayını siz göz kararı uygulama çalışın, içerisi çamur gibiyse 25 değil 45 kap da koyarız kuru yaprak gerekirse.

Kompostun bir kurtarıcısı da bahçe toprağı. Hem mutlaka kutunuzun altına 4-5 parmak kadar toprak ile altlık yapın, hem de baktınız işler ters gidiyor koku yapıyor sulu oluyor 1-2 parmak toprak her türlü derdinizin üstünü örter.

Kutunun içine ne koymayacağız?
Kompostun doğaya bize bütçemize ve bitkilerimize faydalı olmakla kokulu bir eziyete dönüşmesi arasındaki ince çizgi bazı şeyleri eklememekten geçiyor : ) Hemen hemen tüm organik atıklar dense de aşağıdaki yasaklılar listesinden bir şey koymamanız konusunda çok ciddi ısrar ediyorum. Yasak olan tüm atıkları da yukarıda bahsettiğim listeye koydum indirdiğiniz zaman göreceksiniz. Basitçe özetlersek;
- Et yok, hiçbir türü, balık kılçığı, tavuk kemiği, ayıklanmış yağlar, deriler hiçbiri!
- Ekmek yok, makarna yok, süt yok, süt ürünleri yok.
- Hastalıklı bitkiler veya budadığınız hastalıklı parçaları lütfen atmayın aynı hastalıklar kompostla diğer bitkilerinize geçebilir.
- Size çok parlak bir geri dönüşüm fikri gibi gelebilir ama evdeki kedinin köpeğin gübresi kesinlikle yasak! : ) Sadece otçul hayvanların gübresini ekleyebilirsiniz. Balkona pisleyen kuş candır : )
- Salatanın artanını komposta dökmek iyi bir fikir ama lütfen önce yağını sosunu iyice süzün hatta mümkünse bir sudan geçirin. Hiçbir yağ tipi kompost için önerilmiyor.


Tamam gözüm kesti hadi yapalım!
Öncelikle buraya kadar gelen inatçı ve cesur arkadaşları tebrik ederim : ) Emin olun birçok kişi “aman ayol karışıkmış, sıkıldım ben, kokarmış hem bu” diyerek 3 paragraf önce vaz geçti. Şimdi kutuyu hazırladık, çöpümüz de var o zaman hemen kutunun altına 4-5 parmak kadar toprak koyup çöpleri de ekliyoruz, ve bitti : ) Böyle anlatınca biraz gösterişsiz oldu ama evet bu kadar. Artık tek yapacağınız şey beklemek ve her gün kompostunuzu karıştırmak. Kompostun ortasına elinizi soktuğunuzda sıcaklık hissediyorsanız ve hafif şekerli bir kokusu var ise işler yolunda gidiyor demektir. İyi karıştırılır havalandırılırsa kompostunuz 6 ila 8 hafta içerisinde hazır olacak, hazır olduğunu nasıl anlayacağız derseniz git gide toprağa benziyor : )

Dikkat edilmesi gereken noktalar, ipuçları, fikirler…
Tamam kokmayacak dediysem de bu iş pis bir iş, bidona delik açmaktan içine toprak doldurmaya, karıştırırken sağa sola dökmeye her hareketiniz etrafı kirletiyor. .Özetle balkonda yapmanız konusunda çok ısrarcıyım. Evin içinde yapıp kendinizi komposttan, ailenizi de sizden soğutmayın.

Karıştırmak bu işin en önemli kısmı o yüzden mümkünse her gün yapın. Ben silindir şeklinde bir bidon kullandığım için yerde yuvarlıyorum 6-7 tur. Eğer mümkünse siz de silindir bir kap seçin. Ne kadar iyi karışır, havalanırsa kompostunuz o kadar hızlı olacaktır.

Çok sulanır ya da koku yaparsa, ya da tam tersi hiçbir hareket yoksa kuru kuru kaldılarsa bahçeden biraz toprak ekleyin. Toprak hem kötü kokuları örter hem de içindeki yararlı mikroorganizmalar kompost oluşumunu hızlandırır.

Çiçek bakan insanlar olarak en iyi bileceğiniz şeylerden biri eminim ki ıslak ile nemli arasındaki fark. İşte bu ayrım burada da karşımızda, kompost her zaman nemli olmalı ama asla ıslak olmamalı.

İçeride olan biteni hızlandırmanın bir yolu da koyduklarınızı küçük parçalar olarak eklemek. Ben mutfak artıklarını elimden geldiğince doğrayarak koyuyorum, dalları, çiçekleri bağ makasıyla küçük küçük keserek, parçalayarak atıyorum. Odunsu parçalar çözünmesi en zor parçalar onları elinizden geldiğince küçük parçalara ayırmaya çalışın. Yumurta kabuklarını mutlaka ufalayarak atın.

Çay, kesilmiş çim, yapraklar komposta homojen dağılmalı. Bunları iyi karıştırmazsanız arada bir katman oluşturup havalanmayı olumsuz etkilerler.

Baktınız kompostta hiçbir hareket yok, kesilmiş çim, yolunmuş taze ot ya da bulabilirseniz tavuk gübresi ekleyebilirsiniz, bu üçü çürümeyi çok hızlı bir şekilde aktive ediyor.

Kompost kutunuza meyve sinekleri dadanırsa, en iyi çözüm meyve sebze artığı eklediğiniz gibi hemen üstünü biraz kesilmiş çim ya da ot ile örtmek. Çok başa çıkamaz durumdaysanız komposta biraz kireç de katabilirsiniz bu da sinekleri uzak tutacaktır. Kireç veya kalsiyum eklenmesi kokuyu da kesecektir.

Kompost hafif hafif tütüyorsa paniklemeyin, bu iyi bir şey, herşey yolunda demek. Çürüme esnasında ısı ortaya çıkıyor, kompostunuzda sıcaklık 55-65 derece arası olacaktır. Tüm yabani ot tohumlarının ölmesi için bir ay boyunca 60 derece sıcaklıkta kalmaları gerekiyor yani kompostunuz ısınarak kendini de dezenfekte etmiş oluyor. Şimdiden tebrik ederim.

Kompostunuzu kış aylarında yapacaksanız çamur gibi görünmesi çok olası, çünkü düşük hava sıcaklığı maalesef çürümeyi yavaşlatıyor. Sonbaharda bir avantajınız var, etrafta bir çok kuru yaprak olacak. Bu yapraklardan biraz kış için depolarsanız sonra kolaylık olur. Çamurumsu görüntüden kurtulana kadar kutuya kuru yaprak eklersiniz. Sokaklarda yaprak mı toplayacağım diye endişelenmeye hiç gerek yok, Belediye bazen sokaklardaki kuru yaprakları süpürüyor ve doldurdukları torbaları çöp arabası gelip alsın diye yol kenarına dizip bırakıyor. İşte size hazır paketlenmiş kuru yaprak : ) Büyükşehir çalışıyor!

Kompostumuza eklediğimiz ıslak / yeşil malzemelerde birbirine yapışıp yığın oluşturma, karışmama problemi yaşayabilirsiniz. Bunu önlemek için yeteri kadar kahverengi malzemeniz hazırda yoksa yeşillerin hepsini birden atmayın, fazlasını kenara ayırın. Ya da olmadı bir sopa alıp hepsini bolca karıştırın. Daha önce de dediğim gibi, yapraklar ve kesilmiş çimler de iyi karıştırılmazsa bir yerde yığılıp kalırlar ve çürümeyi yavaşlatırlar.

Birşeyler  ters gidiyorsa : (


Komposta konacak malzemeler bilgi tablosunu buradan indirebilirsiniz    PDF   EXCEL

Çok güzel animasyonlu bir kompost yapımı anlatımı    http://www.wikihow.com/Compost

Bizim evde olanlar

13.11.2013 Haydi bakalım başladık!

21.11.2013 Bizim evde işler şimdilik yavaş ama iyi gidiyor. Hemen hemen her gün karıştırıyorum. İçerisi kuru görünüyor ama hafif tatlı bir koku da geliyor. Şimdilik birazcık yeşil malzeme ekleyip bir hafta daha bekleyeceğim. Eğer önümüzdeki hafta sıcaklık oluşmamışsa biraz tavuk ya da güvercin gübresi bulmaya çalışacağım. Şimdiden kompostla neler yapılır, nasıl saklanır diye araştırmaya başladım, onlar da başka bir yazıda : )

27.11.2013
Komposta 3-4 gün önce biraz su dökmüştüm sanırım iyi gelmemiş. Hafif ekşi kokuyor. Normalden biraz daha uzun karıştırdım umarım yeterince havalanmıştır. Cuma tekrar bakacağım hala ekşi kokuyorsa biraz da kuru yaprak ekleyeceğim. Daha hala ısındı mı diye bakmaya cesaret edemedim.

11.12.2013
Kompostun ekşi kokusu 2-3 gün düzenli karıştırınca geçti. dün gece kar bastırınca güney balkona taşıdım ne kadar etkisi olur bilmeme ama kuzey balkonu da çok soğuktu. Hala inatla sıcak mı diye bakmıyorum ama bidonun içi toprak kokuyor :) 1 ayı doldurdum ama hala içindeki parçalar çok büyük sanırım yeterince küçük parçalara ayırmadım atmadan önce.

19 Kasım 2013 Salı

Baltalimanı Japon Bahçesi

Bilmiyorum hiç gittiniz mi ama Baltalimanı Çayır caddesi ile Baltalimanı Hisar caddesinin kesişiminde, Metin sabancı Kemik Hastalıkları Hastanesinin tam çaprazında çok güzel bir Japon Bahçesi var. Çok büyük bir yer sayılmaz (büyük değil diyorum ama içinde 4850 adet ağaç ve bitki kullanılmış). Her tarafa süs kirazı ve japon akçaağaçları serpiştirilmiş. Biz ilk defa sonbaharda gittiğimizden ötürü ancak akçaağaçların o kızıl yapraklarının keyfini sürebildik ama eminim ilk baharda kirazlar çiçek açtığı zamanda park çok güzel bir yer oluyordur.


Park 2003 Japon yılı sebebiyle yapılmış. Giriş ücretsiz, halka açık bir park. Etrafta dolaşan 1-2 tane bakıcısı / bekçisi var, belediye çalışanları. Girişte hemen solda çakıl ve taşlarla yapılmış Japonya’nın 12 büyük adasını temsil eden bir zen bahçesi var ama biraz bakımsız, çakılları tırmıkla taramamışlar, bazı yerlerde aralarda ot bitmiş. 12 büyük ada olayını da oradaki sadece bakıcı söylediği için kesin bir bilgi veremiyorum,  başka bir kaynaktan teyit edemedim,  ama uyduracak hali yok adamın : )


Girişin sağında ise bir Japon Çay Evi var, girişteki çitler ve bahçe kapısının bambuları plastik olsa da yine de bence güzel olmuş, evin diğer kısımlarında doğal ahşap kullanıp durumu kurtarmışlar. Evin arka tarafından bahçeye doğru giden patika çok hoş, her gün o patikadan yürüse insanın ömrü uzar. Malesef ki bu çay evi faaliyette değil, sadece gösterim amaçlı. Parkın içinde hiç bir şekilde yiyecek içecek satışı yok. Piknik yapmak ve köpek gezdirmek de yasak. Belli ki parkı temiz tutmanın yolunu böyle bulmuşlar.


Girişin karşısında ise anı levhaları hazırlanmış, parkın Şimonoseki Hiyonoma parkı ile kardeş park olduğunu. Bizim de onlara lale soğanı gönderdiğimizi buradan öğreniyoruz. Hatta bir de koi-nobori (sazan balığı flaması) astıkları direk var ama artık flamalardan eser kalmamış belki 5 Mayıs’ta yine asılıyordur, bekleyip göreceğiz. Ben internetten flamalı bir resim buldum yine de : )


Evin arkasında yapay bir gölet ve ortasındaki adacıkta da bir kamelya var. Baharda ve yaz aylarında akşamüstü bir termos çay, bir sandviç ve sevdiğiniz bir kitapla çok keyifli vakit geçirilebilecek bir yer. Park çok kalabalık olmuyor o yüzden kafa dinlemek isteyenler için çok güzel. Yapay göletin etrafı Japon akçaağaçları ile çevrili, ayrıca nilüferler de var. Nereye baksan güzel : )


Sonbaharda gittiğimizden akçaağaçlar tohum döküyordu haliyle biz de hemen bolca tohum topladık. Ağaçlar.net’de akçaağaç tohumu ekmek için bir çok farklı yöntemlerden bahsediyordu siz de bu bağlantıdan bakabilirsiniz. Farklı gözükseler de temelde hepsi benzer; tohumları suda beklet nemlendir, nemli ve soğuk ortamda beklet, sonra ısıyı yükselt. Ben hepsini 48 saat ılık suda beklettim, sonra 1 gün kadar kağıt havlu arasında beklettim iyice süzülsün ıslak kalmasın diye, sonra hafifçe nemlendirdiğim toprağa ektim ve üstlerini nemi kaçmasın diye kapattım. 4 kutu buzdolabında 3 kutu ise balkonda duruyor. Bakalım hangisinde daha yüksek çimlenme oranı olacak.




Eğer siz de akçaağaç tohumu ekmek istiyorsanız. Tohumların düşmeye başladığı ama hala bir kısmının ağacın üzerinde olduğu zamanda tohum toplamalısınız. Tohumların yandaki kanatçıklarını tohuma zarar vermemeye özen göstererek kesin diyenler de var kesmeyip öyle kanatçıklarıyla ekenler de var. Sonra tohumları 1-2 gün ılık suda bekletin, gerçi taze tohum ekiyorsanız su da bekletmeye de gerek yok diyorlar. Sonra süzdürüp kutulara ekebilirsiniz. Akçaağaç tohumları 90 ile 120 gün soğuk katlama gerektiriyor. Bilmeyenler için basitçe katlama; tohumu belirli bir süre belirli bir ısı koşuluna maruz bırakmak.  Yani kasım sonu gibi dolaba koysanız mart ayına kadar orada kalacak.


Yukarıda bahsettiğim ağaçlar.net konu başlığı altında japon akça ağacı çimlendirmek üzerine çok güzel iki video da bulunuyor onları da aşağıda paylaşıyorum. İngilizce bilmeyenleriniz için basitçe adam kuru tohumlardan çimlenme oranının çok düşük olduğunu ve mutlaka taze tohum kullanılması gerektiğini söylüyor. Kuru tohuma örnekler gösteriyor. İnternetten aldığınız tohumların bir çoğu böyle eski tohumlardır diyor. Taze tohumları kasım aralık gibi plastik buzdolabı poşetine koyun buzdolabına atın yeter sonra martta nisanda çıkartıp ekersiniz diyor. Gerçekten de buzdolabı torbasından çıkarttığı tohumları çimlenmiş vaziyette, sadece kök salanları alıp saksıya geçiriyor.

 


Umarım ben de bu tohumlar konusunda başarılı olurum. Tüm tohumlarımı bu sene kendim topladığım için en azından taze olduklarına eminim. Siz de benim gibi bu güzel kırmızı yapraklı ağaçlara hayransanız ya da biraz kafa dinlemek istiyorsanız mutlaka Baltalimanı Japon Bahçesine uğramalısınız. Yol bilgisine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.